o rüyanın etkisi ne kadar sürer?

Sabah gördüğüm rüyanın etkisi ile uyandım. İçim öyle özlem dolu ki sanki rüya değilde gerçekti. Öyle gerçekçiydi ki nerede nasıl telaşına bile düştüm. Hala etkisindeyim anlaşılan tüm gün bu hal devam edecek. Boğazımda bir yumru, özlem, hasret bilinmezlik. Aslında uzun süredir bu duyguları çok derinlere gömdüğümü düşünüyordum. Meğer yanılmışım, gün yüzüne çıkmak için sadece bir ışık bekliyormuşlar. Rüyada olsa bu sefer daha temkinliydim ama hemen yelkenler alabora demedim. Ama dayanamadım da ardından... Şimdi içim öyle garip ki; sanki diyorum bu rüya bir haberci miydi? Kendimi kandırmaya o kadar hazırım ki... Acilen normal ayarlarıma dönmeliyim :(

Küçük bir kaçamak :)

Hey Dostlar,

Ben küçük bir kaçamak yapıp hemencecik geleceğim :) . Bu hafta sonu oğlumun yavru kuşun yanına uçuyorum. Akşam saatlerinde kısmetse oğlumun yanında olacağım.

Laf aramızda pazartesiye de izni kaptım.  Pazartesi yokum Salı gene kısmetse buralarda olacağım. Şimdi bu satırları kahvemi yudumlarken bir yandan da heyecandan ter basarken yazıyorum. Bu arada da her cümle de yaz sil yapıyorum, nedense ısrarla devrik cümleler kurmaya bayılıyorum.

Önce otobüs ile İstanbul, sonra da uçakla İzmir yolcusu kalmasın :)))

Meydan Okuma: 28. gün

28. Bugün meydan okumanın son günü, neler oldu, koca bir ay nasıl geçti, meydan okuma nasıldı merak ettim..

Evet geldik mi meydan okumanın sonuna, geldik geldik. J Benim acımdan bu meydan okuma oldukça verimli oldu. Hiç yazamam derken döngüye elimden geldiğince ayak uydurmaya çalıştım. Gerçi bir on günlük aram var ama onu da toptan yazmaya çalıştım. İki günü de eksik bıraktım sanırım yetiştiremediğim den. 

Asıl okumadığım bir çok yazı var. İlerleyen günlerde de hepinizi tek tek ziyaret etmek istiyorum, son on beş gününüz nasıl geçmiş okumak istiyorum. 

Bahsetmiştim bir izin durumum vardı. Ben iki gün istemiştim yönetim on gün kullanmamı istemişti. Sonrasında bir haftada anlaştık. Aslında benimde geçmiş yıllarda istediğim bir şeydi bu; iznim üç haftaya çıktığında bir haftasını kaplıcalarda kullanmak istiyordum. Farkında olmadan bir dileğim de yerine gelmiş oldu.

Şubat ayı çok yoğun geçti aslında, oğlum sömestr tatili için geldi ve gitti L. Kuzuluk Kaplıcalarında bir haftalık bir tatil yaptım. Tatil dönüşü ev işleri, iş yerinde birikmiş işler derken  yoğun bir tempo ile Şubat 19 ayını da bitirmiş bulunuyoruz.

Meydan Okuma: 27. gün

27. Bazı günler enerjin düşük uyanırsın ya da birşey olur modun düşer. Ne yaparsın da toplarsın ? Var mı sihirli bir kaç önerin ?

Güzel bir köpüklü bir kahve içerim. Dışarısını seyrederim, dışarıyı göremediğimde zaten içim daralıyor. Baktım olmadı akşama bir yürüyüş, gene olmadı belki güzel bir dizi. Bazen de konuşmak iyi gelir; kimi zaman annem kimi zaman ablam bazen de oğlum yada iyi bir dinleyici.

Meydan Okuma: 26. gün

26. Maddi ya da manevi neye ihtiyacın var ?

Manevi olarak bir omza ihtiyacım var.

Maddi olarak; kirasını gününde ödeyen, temiz ve güvenilir bir kiracıya ihtiyacım var.

Meydan Okuma: 23. gün

23. Neler Yapıyorum yazısı hazırlıyoruz. Maddeler için benim bir yazıma bakabilirsiniz. Örnek yazı linki için buraya bir tık.

Seviyorum / Loving : Ailemi seviyorum onlarla beraber olmayı seviyorum. Çalışmayı seviyorum, işimi seviyorum, iş arkadaşlarımı seviyorum. (bundan önceki iş yerimden sonra burası benim için cennet diyebilirim.) Mutfakta vakit geçirmeyi seviyorum.

İçiyorum / Drinking : Filitre kahveye takılıyorum. (Mehmet efendi çok usta değilim bu konuda ama şimdilik sevdim)

Hissediyorum / Feeling : Çok düşündüm ne hissettiğimi, fark ettim ki; “yalnız” hissediyorum.

Yapıyorum / Making : Akşamları ertesi gün için kendime salatalar hazırlıyorum, salatalık malzemelerini hazırlıyorum. El işlerinde iyi değilimdir, 8-6 çalışınca çokta vakitte istekte kalmıyor.

Düşünüyorum / Thinking : Kiracıyla başım dertte nasıl çözeceğimi düşünüyorum. Henüz çıkış yolunu bulamadım.

Hayalini kuruyorum / Dreaming : Maalesef çok hayal kurmuyorum, daha doğrusu hayal kurmaktan vazgeçeli çok oldu. Bir zamanlar kurduğum hayale gelirsek: “Emekli olmuşum. Resimde görünenler; bir çatı katı, sallanan sandalye, kitaplarım, omuzumda örme şalımla yanımda beyaz adam.”

Okuyorum / Reading : Bu ara elimde iki kitap var; Ahmet Ümit “Beyoğlu Rapsodisi” ve Markus Zusak “Hiç”

Dinliyorum / Listening : Metin Özülkü “Unutulmuş muydum”

İzliyorum / Watching : Blindspot 4. Sezon 10. Bölüm J ilk sezonlar daha keyifliydi ama meraktan izlemeye devam. Ve Trt 1!in yeni dizisi Halka severek merakla izliyorum J.

Meydan Okuma: 22. gün

22. İnanıyorum bu yazı faydalı olacak, bildiğin şeyler hakkında ipucu verebilirsin. Ne bileyim mutfak ipuçları ya da fotoğraf ile ilgili ya da şu an hiç aklıma gelmeyen bir şeyle ilgili.. İpuçları hayati önem taşırlar, içlerinde deneyim barındırırlar..

Yeni öğrendiğim bir konu: Denedim oldu; oğlum buradayken Pazar kahvaltısına poğaça yapmak istiyordum. Araştırırken bazı tariflerde mayalı hamuru akşamdan yoğurup buzdolabına atıp sabah tepsi mayasını yapıp pişirdiklerini gördüm. Çok mantıklı ve kolay geldi. Gece saat 23:00 gibi hamuru yoğurdum, tası streçleyip dolaba attım. Sabah baktığımda çok güzel kabarmıştı. Hemen yoğurup tepsiye şekillendirip tepsi mayasını da yapıp fırına verdim. Çok güzel oldular, akşam mayalanması sabah işimi çok kolaylaştırdı. Tavsiye ederim.

Excel için bir ipucu filtre eklemek ve kaldırmak için crtl + shift + L

Meydan Okuma: 21.gün

21. Herhangi bir konuda eleştiri hazırlayabilirsin, telefon uygulaması, kitap, müzik ya da restoran ne istersen sana kalmış.

Instagram uygulamasının kullanım kılavuzu olması gerekir. Benim gibi çok iyi bilmeyenler için güzel olurdu.

Yok ya bu maddeye bir şey bulamadım, bunu geçiyorum. Aklıma sonrasında bir şeyler gelirse güncellerim J

Meydan Okuma: 20. gün

20. Bugün hava nasıl ? Havaya göre bir liste hazırla mesela. ( film, kitap, kıyafet, yemek artık aklına ne gelirse )

Bugün hava sabah çok soğuktu. Kaplıcalardan sonra ben çok üşüyorum. Ancak saat 16:00’dan sonra biraz ısınabildim. Öğleden sonra hava biraz ısındı. En sevdiğim zamanlar saat 18:00 oluyor ve hava hala aydınlık. Gün ışığını çok seviyorum.

Akşam yemeği:

Yeliş mercimek yemeği ( dondurucudan çıkartılmış)

Köfte ( dondurucudan J annemler olmadığında dondurucu hayat kurtarıyor)

Salata; roka, havuç, turp, karalahana (karalahanayı akşamdan tuzla ovup dolaba attım) ve üzerine tulum peyniri ile ceviz

Meydan Okuma: 19. gün

19. En merak edilenlerden, baştan itibaren blog maceranı dinlemek isterim.

Baştan anlaşalım; burada anlattıklarım aramızda kalacak J; blog maceram internetimin kısıtlanması ile başladı. Öncesinde blogların varlığından haberdar değildim. İş arasında sıkılınca internette gezmeyi seviyordum, facebook ve alışveriş sitelerinde dolaşırdım ara ara… yasaklanınca nasıl denk geldim bilmiyorum blog yazarlarını keşfettim. Okumak zaten en sevdiklerimdendi, bir blog açıp sessizce okumaya başladım. Dolaştıkça daha çok blogger gördüm onları da takip etmeye başladım. Bazen tavsiyeler bazen yorumlar dikkatimi çekti takibe aldım. Okudukça bağlandım J

Sonrada Ezgi’yi takibe başladım. Ve meydan okumayı görünce neden olmasın dedim. Bende başarabilirim dedim, dedim de on güncük bir ara vermek zorunda kaldım. Şimdi bu günlerde okuma yapmadan yazmam gerek J

not: resim alıntı

Meydan Okuma: 18. gün

18. Evet bugün yaratıcı günümüz, bugün blogun için yeni bir seri başlat. Bu yazı ilki olsun ve elinden geldiğince her ay devam ettirmeye çalışabilirsin mesela..

Tamam her ay bir gün yada birkaç saat kendine ayır. Sevdiğin bir şey yap ve paylaş.

Bakalım hemen tatilimizden alıntı yapalım. Sabah yürüyüşleri harikaydı. Hem keyif aldım, hem gözüm gönlüm açıldı.

Şubat ayında kendim için keyifli uzun yürüyüşler yaptım. Şimdi sizlerle birkaç kare paylaşma zamanı; yer Adapazarı Akyazı Kuzuluk Kaplıcaları

Meydan Okuma: 17. gün

17. Takıntı denmez belki ama, bazı eşyalara takılırız eskise de hep onları kullanırız ya, var mı senin de böyle takılıp kaldıkların ?

Scooter botlarımdan vazgeçemiyorum. Kar yağmur çamur bana mısın demiyor. Eskidiler aslında geçen sene bir dikişi söküldü hemen diktirdim. Dün bir baktım bu seferde diğer taraftan sökülmüş. E botlarda haklı beş yıl oldu beş kıştır da ayağımdan neredeyse çıkarmadım gibi bir şey, dönüp dönüp onları giydim. Hazır indirimler varken yenisini yerine koymak gerek.

Nasıl ama çok güzel dimi 😇
İlk hali:

Şimdiki hali:

Meydan Okuma : 16. gün

16. Yine bir liste günü, herhangi bir konuda 10 maddelik bir liste hazırla. Artık konu sana kalmış.

Bugün; günden kalan zamanda yapılacaklar listesi:

1.     Kalan işleri tamamlayıp, girişleri yapmam gerek.

2.    Eve geçmeden marketten yoğurt ve limon alınacak. (hafta sonu süt alana kadar hazır yoğurt ile idare edilecek)

3.    Eve varınca çamaşır makinesinde çamaşırlar çıkacak ve yenileri makineye atılacak.

4.    Akşam yemeği için dondurucudan köfte çıkartılacak. Salata yapılacak, yemek ısıtılacak.

5.    Bulaşık makinesi boşaltılacak, mutfak toplanacak.

6.    Dünkü çamaşırlar toplanıp katlanacak.

7.    Oda süpürülüp silinecek.

8.    Yarınki öğlen yemeği için yanına salata hazırlanacak.

9.    Bir çay demleyip biraz tv izleyebilirsin, bunu hak kettin J

10. Duş alıp yatma zamanı…

(resmi merak edenler Adapazarı Akyazı Kuzuluk; kulübeler neden yükseğe yapılıyor bilmiyorum, bilenler bizleri bilgilendirebilir😉 )

Meydan Okuma: 15. gün ( 11 gün aradan sonra devam :) )

15. En çok merak ettiğin birşeyi araştır, iyice öğren bize de anlat. Bilgileri paylaşalım belki başkasına farklı bir şekilde temas eder ne dersin ?

Halen araştırmam devam ediyor. Konumuz kiracılar ve ev sahipleri, sorun kiracı kirayı ödemiyor. Uzun yıllar sonucunda birikimimle edindiğim evi tutan kiracı nedense kirayı ödemekte sürekli sıkıntı yaşatıyor.

Kira ödemiyor diye hemen öyle çık diyemiyor muşuz. Önce icra işlemi başlatıp sonra tahliye kararı çıkartmak gerekiyormuş. Çok can sıkıcı işler, halen araştırmam devam ediyor. Konuyu da sevmediğimden erteliyorum ama biran önce çözmem gerek. Bilgisi olanlar paylaşım yaparlarsa çok sevinirim.

Benim bilgi paylaşmam gerekirken ben bilgilendirilmek istiyorum J

Kiracıyı çıkarma şartları!

Kiracının evden veya işyerinden çıkarılabilmesi için kanunda belirtilen bildirim ve gerekçe hususlarına dikkat edilmesi gerekiyor. Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. 

Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.

Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.

Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir. Konut ve çatılı işyeri kiralarında fesih bildiriminin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.

Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir.

Tahliye gerekçeleri:

- Mal sahibi veya ailesinin gereksinimi, 

- Yeniden inşa ve imar

- Yeni malikin gereksinimi

- Tahliye taahhütnamesinin verilmiş olması

- Kira bedelinin ödenmemesi üzerine iki haklı ihtarda bulunulması

- Kiracının aynı ilçe veya belde belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutunun olduğunun öğrenilmesi

Kaynak: https://emlakkulisi.com/kiraciyi-cikarma-sartlari/399108

Kiracı bir defa kira bedelini zamanında ödemezse kendisine bir ihtar gönderilir ve beklenir, bir başka ay ikinci defa kira bedelini geciktirir ve ikinci defa ihtar gönderilirse bu iki haklı ihtardır ve tahliye nedenidir. Yani sözleşmede yazması şart değil.

Ancak bazı hallerde bir ihtar dahi tahliye nedeni olabilir.

Kiracı kira bedelini ödemez ise kendisine ödemesi için otuz gün verilir. Otuz gün içinde de kira bedeli ödenmez ise tahliye nedeni olur. Yani her zaman iki defa ihtar şart değil, iki haklı ihtar tahliye nedenlerinden sadece biri. Demek ki iki kira bedelinin ödenmemesi halinde tahliye nedeni olması için sözleşmede yazması gerekmiyor.

Kaynak: https://emlakkulisi.com/kiracinin-tahliyesi-nasil-olur/543837

Meydan Okuma : 14. gün

14. Sana soruyorum bugün gerçekten nasılsın ?

Bugün aslında iyi olacağım derken; hem üzgün hem yorgun hem de kızgınım.

Üzgünüm çünkü; dün akşam oğlumu yolcu ettim. Yavru kuşum gitti üç haftadır beraberdik baya hasret giderdik ama gidince ev gene boş kaldı. Tabi birde mırnav prensesin yokluğu da fena halde hissedildi. Ev halkıda yok eve kedi giremez edemez derken son gün akıllarımızda kalan annemin elinde mırnavı beslemek için barbunya tabağı mırnavı arıyor olması kaldı. Tabi ki yavru kuş hemen kendini siper etti nayır nolamaz ona bu  yemeği veremezsin dedi. Ananede kokmuştur bir tanecik tadına baksın dedi. Bu arada mırnav nerede derseniz; son gün olunca odadan çıkış yasağını  da deldiğinden bir süre aranmak zorunda kalındı J.

Kızgınım çünkü önümüzdeki hafta için iki gün izin istemiştim. Hafta sonu ile birleştirip bir kaplıca kaçamağı yapacaktım. Amma ve lakin izinde sağ olsunlar sıkıntı çıkartıyorlar. Yok iki gün olmazmış ilk izinde on gün kuralı varmış. Bir hafta iki gün olarak olurmuş. E tamam iyi hoşta sonrasında da bana izin lazım onu napacaz. İzinler bitince ne olacak? Zaten iznim yok, izin hakkım aslında ağustosta doluyor. On gün kuralı o zaman uygulasak dünyanın sonu gelecek sanki… Ah birde üstüne benim kararsızlığım; bir aklım hazır izni bulmuşsun al izni git  sonrasında bir yolu bulunur diyor. Diğer taraf hep garanticiyiz ya; a olmaz izinleri boşa kullanma lazım diyor. Yavru kuşun yanına gidelecek, annem ameliyat olursa izin gerekli, e yaz tatili de var. İşte şimdi iki arada bir derede kaldım.

Yorgunum çünkü; yorgun hissediyorum. Sanki uykularım az geliyor ama bir türlüde erken yatıp dinlenmeyi başaramıyorum. Yorgunum uykum var gıcık oldum keyfim kaçtı offof pofff pufff…

Nasıl süperim dimi?

Sevgili Ezgi; bu sorunun maksadının dışında cevaplar verdim galiba J yapacak bir şey yok. Aşk yok  yola devam J

Meydan Okuma : 13. gün

13. Bugün görsel zevk günü, bakmaya doyamadığın instagram hesapları ile tanıştır bizi.

işler çok yoğun maalesef kaç gündür blogları okuyamaz oldum. İçim gidiyor ama ancak kısa kısa günlük görevimizi yerine getirebiliyorum. İlk sakin zaman da yeniden okumaya başlayacağım. Aynı şekilde yorumlara da cevap veremedim, okuduklarıma yorumda yazamadım :( 😢

Evet gelelim instagram hesaplarına; instagramda aslında çok yeniyim. yavaş yavaş orayı da takip etmeye çalışıyorum. 

Sevdiğim hesaplar ; 

Dekotrend 

Semaninsagliklimutfagi

Diyetebasliyorum

Canlilardunyasi

Birparcatuhaflik

Meydan Okuma: 12. gün

12. Yaşasın meşhur moda blogger'ı gibi hissedebilirsin bugün kendini. Kullanmaktan asla vazgeçmediğin, bittikçe yeniden aynısını aldığın şeylerini yaz da bilgilenelim..

Rexona siyah beyaz deodorant, bu deodoranttan sonra başkasını kullanamaz oldum.

Neutrogena hızlı emilen bakım kremi el yüz ve vücut için kullanılabilir deniyor. Ben ellerim için kullanıyorum ve çok sevdim. Hemen emiliyor elde yağlı his bırakmıyor yumuşacık yapıyor.

Ersağ Banyo wc temizleyicisi asla vazgeçemiyorum. Tuvalet ve lavobo temizliğinde çok etkili hemde çamaşır suyu gibi tıkamıyor.

Ersağ masaj kremi; ben baş ağrısı için kullanıyorum, oğlum masaj için, annem boyun fıtığına ve babamda baş ağrısı için kullanıyor. Evin paylaşılamayan oyuncağı gibi J

Birde anlık kurtarıcı saç boyası, bu ürünü merak ederek almıştım. İşe yarıyor mu derseniz kesinlikle işe yarıyor. Saçınızı yıkayana kadar beyazları kapatıyor. Tek sıkıntı saçlarınızla oynamayı seviyorsanız biraz parmaklarınız boyanıyor.

Meydan Okuma: 11. gün

11. Son zamanlarda okuyup bitirdiğin kitabın yorumunu yazabilir misin ?

En son bitirdiğim kitabı ele aldım;  nedense bu kitabı bitirmekte oldukça zorlandım. Kitap resmen sürüklendi. Ben çok sevemedim; sanki başka kitapların konularına benzetilmiş ama ana konuya da bir türlü gelemediler. Çerezlik bir kitap olması gerekirken beklediğim gibi değildi.

Kıyıya Vuran Hayatlar-Sally Goldenbaum

Her yaz adeta bir şenliğe dönüşen huzurlu bir kasaba

Tüm yaşanmışlıkları geride bırakıp, yeni bir hayata başlamak için bu kasabaya yerleşen yalnız bir kadın

Kasabadaki örgü atölyesinde bir araya gelen insanların
peşine düştüğü akıl almaz bir cinayet
Ve hiç kimsenin tahmin edemeyeceği sarsıcı bir sonla biten şaşırtıcı bir roman...

“Sally Goldenbaum, dostluk bağlarını harikulade bir dille işlediği bu romanda duygusallığın yanı sıra gerilim ve gizem dolu muhteşem bir kurgu yaratmayı başarmış. Bu yazar yeni bağımlılığınız olacak!

Publishers Weekly

“Sally Goldenbaum bizlere dostluk, entrika ve cinayet temalarını birleştirerek harika bir motif sunuyor, hem de tek bir ilmek bile kaçırmadan.”

Gillian Roberts

“Birbirini önemseyen harika bir arkadaş grubunun başından geçen merak uyandırıcı olayları okurken kendinizi romanın içinde bulacağınız kesin. Bir sonraki buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum!”

Nancy Pickard

“Sally Goldenbaum’un çarpıcı dünyası, okuyucuları alıp bambaşka zamanlara götürüyor. Coşku ve gizem dolu bu kitapta karakterler kurgu ürünü değil gerçeğin ta kendisi sanki.”

Carolyn Hart

“Birbirine sıkı sıkıya bağlı bir toplulukta işlenen bir cinayetin ardından yaşanan heyecan dolu olayları okurken harika vakit geçireceksiniz.”

Rhys Bowen

  

Meydan Okuma: 10. gün

10. Şimdiki aklım olsa şu bölümde okurdum dediğin bir dal var mı ? Anlat bakalım neymiş ?

Benim hikayem biraz yarım kalmış sonradan toparlananlardan; lise sona başlayamadan özel sebeplerden dolayı okulu bırakmak zorunda kalmıştım. 5 yıl sonra liseyi dışarıdan bitirdim. Dışarıdan derken ticaret meslek lisesi olunca pek de dışarıdan olmadı. Meslek derslerini aynı kendi okulumda bir fiil gitmem gerekti. Sonrasında gene 3-4 yıl ara verdim ve açık öğretim fakültesine başladım. Önce iki yıllık muhasebe sonrada 4 yıllık işletmeye tamamladım. En çok istediklerimden biriydi elime diplomamı alabilmek çok şükür ki Allah nasip etti. Sonra da tabi iş hayatı hem okul hem iş derken yıllar geçti. 

Bir ara Mühendisliğe takmıştım; Endüstri mühendisi olmak isterdim. Onların kafaları farklı çalışıyor. Hangi dersleri görüyorlar ne öğretiliyor çok merak ediyordum. Bir noktadan girip farklı bir noktadan çıkabiliyorlar. Kafa yapıları düşünce tarzları çok değişik oluyor. Sonra yıllar geçtikçe hevesim kalmadı, kabullendim J .

Şimdilerde Gastronomiye taktım J acaba diyorum işi gücü bıraksam da Gastronomi okusam nasıl olur acaba =?

Meydan Okuma: 9. gün

9. Hakkında 5 garip şeyi söyle de bilelim ne kadar arızasın;

Düzen takıntım var, dağınıklığın görüntüsü beni direk yoruyor.

Karşımdaki bana nasıl bir tavır yada ses tonu ile yaklaşırsa aynı şekilde cevaplarım. Elimde değil biri yüksek ses ve sert tonda konuştuğunda direk aynı şekilde cevaplarım.

Heh asıl bomba; sıkılınca ayak parmaklarımla oynarım. Şöyle; en küçük ayak parmağımı yanındakinin üstüne atarım ve genelde de farkında olmadan yaparım.

Yazı yazarken klavyede çok ses çıkarıyorum. Evet hızlı yazıyorum ama tık tık ses çıkıyor illaki, sanırsın daktiloda yazıyorum 😋

Bir de birde gece eğer odanın kapısını çok aralık ise uyuyamam, illa o kapı tam kapalıda değil ama aralık olmayacak.

Meydan Okuma : 8 . gün

8. Kolaya kaçıyorum, yazıyı sen yazmak zorunda değilsin. Bırak da bizim için seçtiğin 3 alıntıyı okuyalım bugün.

"Hepimizin bir rolü var ama küçük ama büyük, ama kısa ama uzun... Hatta başrollerden birini bile oynuyor olabiliriz... Fakat eninde sonunda oyun bitiyor ve perde kapanıyor."

Kumral Ada Mavi Tuna Buket Uzuner

"Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve bu ikisi arasındaki farkı anlayabilme sağduyusu ver."

Bir çift yürek Marlo Morgan

"Gölgemiz gibidir aşk

Gölgemiz gibidir aşk

El aynamıza benzer

Biz nasıl gezersek

Kent kent sokak sokak
Aşk da gezer

Hiç beklenmedik bir gün

Çalar kapımızı

Bir yolculukta oturur yanımıza

Bir vitrin canımda

Bulur bakışlarımızı

Işıtır dünyamızı"

Aşk da gezer  Necati Cumalı

Meydan Okuma: 7. gün

7. En çok neyi özlüyorsun bu hayatta hiç düşündün mü ?

En çok çocukluğumu özlüyorum. Uzun yaz günlerini,  dertsiz tasasız günleri özlüyorum. 

çeşmeden kafamı eğip su içmeyi,

 çocuk olmayı sabahtan akşama kadar dışarıda oynamayı, 

kırmızı dut ağacında oturmayı, 


çatıdan armut ağacına geçip armutları toplamayı…

Birde oğlumu özlüyorum, o büyüdükçe yıllar geçip geçtikçe o delikanlı oldukça daha çok özlüyorum. 

Hayal kurduğum günleri özlüyorum.




Not: bir resim hariç diğerleri netten alıntıdır.